İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Gazze'de yaşanan insani krize dair yaptığı son açıklamalarda, "Gazze'de kimse açlıktan ölmüyor" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, dünya genelinde büyük bir tepki toplarken, Gazze'deki insani durum üzerine yapılan değerlendirmeleri yeniden gündeme getirdi. Peki, Netanyahu’nun bu iddiaları ne kadar gerçekçi? Gerçekler ve veriler ışığında Gazze'deki yaşam koşullarını incelemek, bu sorulara yanıt aramak açısından büyük önem taşıyor.
Gazze Şeridi, uzun yıllardır süren çatışmalar ve blokajlar nedeniyle ciddi bir insani krizle karşı karşıyadır. Birleşmiş Milletler verilerine göre, bölgede 2 milyon civarında insan yaşamaktadır ve bu insanların büyük bir kısmı, günlük yaşamlarını sürdürebilmek için zor koşullarda mücadele etmektedir. Gıda güvenliği oranları alarm verici boyutlara ulaşmış; birçok ailenin sağlıklı ve yeterli gıdaya erişimi kısıtlı hale gelmiştir. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Gazze'de 2023 yılı itibarıyla çocukların %50'sinin yetersiz beslenme riskiyle karşı karşıya olduğunu bildirmiştir. Bu veriler, Netanyahu'nun iddialarının gerisinde çok daha çarpıcı bir durumu gözler önüne seriyor.
Gazze'deki yerel halk, insani durumun ciddiyetine dair çarpıcı tanıklıklar paylaşmaya devam ediyor. Bölgedeki birçok aile, gıda temin etmekte büyük zorluklar yaşadıklarını ifade ediyor. 35 yaşındaki Sanaa, “Gıda almak için sabahın erken saatlerinde sıraya giriyoruz ama çoğu zaman ellerimiz boş dönüyoruz” diyerek, yaşanan zorlukları aktarıyor. Gazze'de sağlık hizmetlerinin de büyük bir krizle karşı karşıya olduğu ifade ediliyor. Hastaneler, yetersiz gıda ve sağlık malzemelerinin yanı sıra, artan hasta yükü ile mücadele ediyor. Çocuklarla yaşlıların en çok etkilendiği bu durum, yerel halk tarafından gözlemleniyor ve kaygı yaratan bir durum oluşturuyor.
Netanyahu'nun ifadeleri üzerine çıkan tartışmalar, bölgedeki insani durumun sorgulanmasını sağladı. Gazze'de insani yardımlar hala alınabilmekte, ancak bu yardımlar yeterli düzeyde değil. Uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri, bölgedeki insanlara yardım ulaştırmak adına yoğun çaba sarf etse de, gıda, su ve ilaç gibi temel ihtiyaçların karşılanmasında ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bu bağlamda, BM ve diğer organizasyonlar, çatışma ve insani krizlerin sonlanması için çağrılarda bulunarak, Gazze’nin durumunun iyileştirilmesi yönünde adımlar atılmasını öneriyorlar.
Sonuç olarak, Netanyahu'nun açıklamaları, Gazze'deki gerçek durumun algılanmasında ciddi bir soru işareti oluşturuyor. Yerel halkın tanıklıkları ve bağımsız raporlar, bölgedeki açlık ve yetersiz beslenme gibi sorunların var olduğunu belirtirken, uluslararası toplumun bu duruma duyarsız kalmaması da bir gereklilik olarak öne çıkıyor. Gazze’deki insani durumun iyileştirilmesi için atılacak adımlar, sadece bölgedeki insanlara değil, dünya genelindeki barış ve güvenliğe de katkıda bulunacaktır.