Son zamanlarda sağlık alanındaki gelişmeler birçok insana umut olurken, bazıları içinse yürek burkan gerçeklerle dolu. 35 yaşındaki Selin Arslan, rutin bir dermatoloji muayenesine giderken hayatının en zor haberini alacağını bilmemekteydi. Egzama teşhisi ile karşılaşan Arslan, kısa süre içinde bağışıklık sisteminin zayıfladığını ve buna bağlı olarak kendisine sadece 6 ay ömrü kaldığı söylendi. Bu durum, sadece Selin’in hayatını değil, çevresindekilerin hayatını da derinden etkiledi. Peki, egzama nedir, bu hastalık nasıl gelişir ve Selin’in bu durumla mücadelesi nasıl devam edecek? İşte detaylar…
Egzama, ciltte iltihaplanma ve kaşıntı ile kendini gösteren yaygın bir dermatolojik hastalıktır. Özellikle çocukluk döneminde sıkça görülen bu rahatsızlık, her yaşta ortaya çıkabilir. Egzamanın belirtileri arasında; deride kuruluk, kızarıklık, şişlik ve sürekli kaşıntı yer almaktadır. Hastalığın farklı türleri bulunmakta; atopik dermatit, kontakt dermatit, seboreik dermatit ve diskoid egzama gibi. Selin’in durumu ise, atopik dermatit olarak tanımlandı. Bu hastalık, genellikle genetik faktörlere dayanmakta ve çevresel unsurlardan da etkilenebilmektedir. Ancak Selin’in doktorları, onun durumunun daha karmaşık olduğunu belirtmiş ve ilerleyen zamanda birçok komplikasyon yaşanabileceğini ifade etmişlerdir.
Egzama teşhisi ile karşılaşan Selin, başlangıçta tedavi sürecine dair umutlu hissetmişti. Ancak rahatsızlığı ilerledikçe, vücudunun verdiği tepkiler de beklenmedik şekilde ağırlaşmaya başladı. Sürekli kaşıntı ve cildindeki yaralar nedeniyle günlük yaşantısı ciddi ölçüde sekteye uğradı. Çalışmakta olduğu firmada, sağlık sorunları nedeniyle sık sık izin almak zorunda kaldı. Arkadaşları ve ailesiyle olan sosyal ilişkileri de bir hayli zorlu bir süreçten geçti. Selin, bunun yanı sıra birçok doktor gezerek iyileşebileceği umudunu taşımaktaydı. Ancak geldiği noktada, doktorlardan aldığı üzücü haber hayata dair motivasyonunu tamamen alt üst etti.
“Doktorum, vücudumdaki egzamanın cidden çok ilerlediğini ve bağışıklık sistemimin saldırıya uğradığını söyledi. Artık bu durumda yapabileceğimiz pek bir şey yok,” diyerek gözyaşlarını tutamayan Selin, “bu durumu kabullenmek gerçekten zor. Ama ben savaşmaya kararlıyım,” diyerek yine de umudunu yitirmediğini ifade etti. Uzmanlar, Selin gibi hastalarda ruhsal durumun da fiziksel iyileşmeyi etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Bu nedenle Selin’in bir terapistle görüşmesi önerildi. Böylece hem psikolojik olarak hem de fiziksel olarak daha güçlü bir duruma ulaşabileceği belirtildi.
Selin’in durumu, aynı zamanda birçok insan için önemli bir farkındalık oluşturdu. Sosyal medya üzerinden başlattığı kampanya ile hem kendi hastalığına dikkat çekmekte hem de egzama hastalığı ile yaşayan diğer insanlara umut olmaktadır. Selin, “Benim durumum çok zor olsa da, başkalarının da böyle hissettiğini biliyorum. Bu yüzden birlikte mücadele etmeli ve sesimizi duyurmalıyız,” vurgusunda bulunarak, diğer hastalara destek olmanın önemini de vurguladı.
Egzama, bir cilt hastalığı olarak görünse de, arkasında daha derin sorunları barındırabilir. Vücudun bağışıklık sisteminin zayıflaması, sağlığın genel dengesinin bozulması anlamına gelebilir. Selin’in durumu, sağlık sisteminin önemine ve sağlık bilincinin artırılmasının gerekliliğine de dikkat çekiyor. Herkesin sağlığına dikkat etmesi, herhangi bir rahatsızlık belirtisi hissettiğinde mutlaka bir uzmanla görüşmesi, kayıpların önüne geçilmesine yardımcı olabilir.
Selin’in hikayesi, bu zorlu sürecin nasıl aşılabileceğine dair birçok insana ilham vermekte. Egzama teşhisi ile karşılaşan diğer bireylerin, Selin gibi umudu kaybetmemeleri ve tedavi sürecinde destek aramalarının çok önemli olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Her şeyin ötesinde, sağlığımızın biricik olduğunu unutmamalı ve bunu korumak için elimizden geleni yapmalıyız. Selin Arslan’ın cesareti, mücadele ruhu ve umudu, sadece kendisi için değil, bu darbeyi yaşayan herkes için önemli bir mesaj taşıyor.