Karadeniz’in vazgeçilmez yerel lezzetlerinden biri olan hamsi, son günlerde fiyat artışlarıyla birlikte gündemden düşmüyor. Her yıl balık sezonunun açılmasıyla birlikte hamsi, balıkçı tezgahlarında en popüler ürünlerden biri haline geliyor. Ancak bu yıl durum biraz farklı; hamsinin fiyatı o kadar yükseldi ki, bazı bölgelerde "karaborsa" olma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Balıkçılar, bu koşullarda nasıl bir ticaret yapıyor? Hamsi severler, bu durumdan nasıl etkileniyor? Gelin, bu konuya daha yakından bakalım.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da hamsi, balık sezonunun en sevilen ürünü. Ancak, balıkçıların tezgahlarında hamsinin fiyatı, bazı bölgelerde neredeyse katlanmış durumda. Hamsinin kilogramı, birçok bölgede 100 TL'yi geçerken, bazı balıkçılarda 150 TL'ye kadar çıkabiliyor. Bu artış, tüketicilerde paniğe neden olurken, balıkçılar ise satışlarını sürdürebilmek için farklı stratejiler geliştirmeye çalışıyor. Hamsinin bu fiyat artışına neden olarak, olumsuz hava koşulları ve avlanma yasakları gösteriliyor. Özellikle belirli dönemlerde, büyük miktarda avlanma yapılmadığı için arz düşmekte; bu da hamsinin fiyatlarını artıran unsurlar arasında yer almakta.
Hamsi fiyatlarının artması, sadece balıkçıların değil, aynı zamanda tüketicilerin de zor durumda kalmasına neden oldu. Balık restoranlarında hamsi sipariş veren müşteriler, fiyatların artışını gözlemleyerek memnuniyetsizliklerini dile getiriyor. Özellikle sosyal medya platformlarında, hamsi fiyatlarının yükselmesi ve kalitesiz ürünlerin tezgahlarda görünmesi hakkında birçok eleştiride bulunulmakta. İşin bir de karaborsa kısmı var. Bazı hamsi tüccarları, yeterli miktarda hamsi temin edemedikleri için mevsimsel dalgalanmalardan yararlanarak fahiş fiyatlar üzerinden satış yapmaktadır. Bu durum, hem bu yıl hem de önümüzdeki yıllar için endişe kaynağı olmaya devam ediyor.
Sonuç olarak, hamsinin karaborsa olma tehlikesi ile karşı karşıya kalması, balıkçı esnafları ve tüketiciler arasında ciddi bir sorun haline geldi. Tüketicilerin hamsi istedikleri zaman ulaşabilmesi için, yapılan yenilikçi çözüm önerileri ve av sezonu düzenlemeleri devreye girmeli. Unutulmamalıdır ki, deniz ürünleri sektörü, hem sağlıklı beslenme açısından hem de ekonomik dengenin sağlanması için hayati öneme sahiptir. Bu bağlamda hem yerel yönetimlerin hem de deniz ürünleri sektörü temsilcilerinin, alım satım süreçlerini dengede tutmaları büyük önem taşıyor.