Ukrayna ile Rusya arasındaki gerginlik sürekli olarak dünya gündeminin ortasında yer alıyor. Kremlin, hem iç hem de dış siyasette önemli adımlar atmak zorunda olduğunu biliyor. Ukrayna'nın doğusunda yaşanan çatışmalar ve Rusya'nın sınırına yakın asker yığması, uluslararası ilişkilerde derin etkiler yaratmaktadır. Ukrayna sorununun çözümü amacıyla yapılacak bir sonraki görüşmenin tarihi, hem bölge hem de dünya genelinde merakla bekleniyor.
Kremlin, Ukrayna ile olan ilişkinin her yönüyle ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğinin farkında. Rusya'nın lideri Vladimir Putin, bu konuda yaptığı açıklamalarda, ikili ilişkilere zarar veren her türlü hareketin önlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı da Kremlin’in gündeminin üst sıralarında yer alıyor. Bu nedenle, taraflar arasında gerçekleştirilecek müzakerelerin zamanlaması büyük önem taşıyor. Uluslararası gözlemcilerin de yakından takip ettiği bu görüşmelerin akıbeti, yalnızca Rusya ve Ukrayna için değil, tüm Avrupa için kritik bir tehdit haline gelebilir.
Eylül ayında yapılan tüm üst düzey görüşmelerin ardından, tarafların birbirlerine karşılıklı olarak sundukları teklifler ve taahhütler üzerine yapılan tartışmalar, diplomatik masada yeni bir sayfa açmaya çalışıyor. Ancak, bu süreçler ne kadar olumlu ilerlerse ilerlesin, her iki tarafın da endişeleri ve çıkarları net bir şekilde anlaşılmadığı sürece kalıcı bir çözüme ulaşmanın zor olduğu aşikâr. Kremlin, müzakere sürecinin yeniden canlandırılması için gerekli tarihleri belirlemeye çalışıyor. Bu noktada, hangi formatın benimseneceği ve hangi diplomatik kanalların kullanılacağı ise belirsizliğini koruyor.
Ukrayna meselesinin çözümü, yalnızca iki ülke arasında değil, aynı zamanda ABD ve Avrupa Birliği gibi büyük güçlerin de işin içine girmesiyle birlikte daha karmaşık bir hale geldi. Bu durum, Kremlin’in elini oldukça güçlendirirken, aynı zamanda Batılı ülkelerle olan ilişkilerini yeniden gözden geçirmesine de neden oluyor. Gözlemciler, bu durumu en azından politika açısından avantajlı bulsalar da, bölgedeki güç dengesinin bu türdi önemli görüşmelere bağlı olarak hazırlandığını belirtmeden geçmiyorlar.
Sonuç olarak, Kremlin’in Ukrayna sorunu ile ilgili alacağı yeni kararlar, yalnızca Moskova'da değil, tüm Avrupa’da yankı bulacak. Görüşmelerin ne zaman başlayacağı, kimlerin katılacağı gibi konular ise hem siyasi arenada hem de medyada sıkça tartışılmaya devam edecek. Bu nedenle, Kremlin'in alacağı kararlar ve bu kararların hangi etkiyi yaratacağı konusunda gözler Moskova'ya çevrilecek.